Hayalperest Çocuk Masalı
Hayalperest Çocuk Masalı
Bir varmış bir yokmuş, uzak diyarların birinde hayalperest bir çocuk yaşarmış. Bu hayalperest, her zaman zengin olmanın hayallerini kurarmış. Uykuya dalınca, rüyasında sürekli bir define bulduğunu görürmüş.
Bir gün yine tatlı uykusuna dalmış ve mışıl mışıl uyurken uzaklardan bir ses gelmiş.
Ses ona;
-“Karlı dağın üstündeki çınar ağacının altında, aradığını bulacaksın,” demiş.
Hayalperest birden uyanmış. Diğer gün aynı rüyayı tekrar görmüş. Üçüncü gece tekrar rüyasında aynı yeri ve aynı sesi duymuş.
Ses bu defa:
-“Daha ne bekliyorsun? Artık harekete geçmelisin,” demiş.
Hayalperest, sabahın ilk ışıklarıyla kazma, kürek ve birazda yemek için nevale alarak çantasına doldurup yola koyulmuş. Az gitmiş uz gitmiş dere tepe düz gitmiş ve en son karlı dağın yanına varmış. Uzaktan bakınca çınar ağacını görememiş ama daha tırmanması gereken uzun bir yol olduğunu biliyormuş. Başlamış koca sırt çantasıyla dağa doğru yürümeye. Geceler günler ardından, günler geceler ardından ilerlerken, üçüncü günün sabahında çınar ağacının yanına varmış.
Başlamış çınar ağacının altını kazmaya. Kazdıkça toprak yumuşamış ve en sonunda bir tane sandık bulmuş. Sandık kilitliymiş ve nasıl açacağını bilememiş. Yüklenmiş sandığı sırtına sonra aşağıya doğru yürümeye başlamış.
Ormanın içinde yürürken, birden ardından bir ayı çıkıvermiş. Ayı sinirli bir şekilde Hayalperesti kovalamaya başlamış, kovaladıkça kovalamış en sonunda hayalperestin gücü tükenince ağır olan sandığı atmış ve daha hızlı koşarak ayıdan kurtulmuş.
Ayıdan kurtulmuş kurtulmasına ama aklı sandıkta kalmış. Sandığın akıbetini merak etmiş ve sandığı yere attığı yere geri dönmüş. Meğerse sandık hızla yere çarpınca kilidi de kırılıp açılıvermiş. İçindeki altınlar ise etrafa saçılmış. Hayalperest bu manzarayı görünce rahat bir nefes almış. Ayının orda olmadığına kanaat getirdikten sonra da gidip altınları sandığa geri doldurmuş ve evinin yolunu tutmuş. O günden sonra da mutlu mesut bir şekilde hayatını devam ettirmiş.
Hayalperest Çocuk masalı da burada bitmiş.
Fatih ARSLAN