Maviş ve Bisikleti
Maviş ve Bisikleti Masalı
Bir varmış bir yokmuş. Uzak diyarların birinde bir çiftçi ve oğlu yaşarmış. Çiftçi her yıl karpuz ekerek geçimini sağlarlarmış. Çiftçinin oğlu küçük, sarışın ve mavi gözlü tatlı bir çocukmuş. Bu yüzden ona Maviş derlermiş. Her zaman yol kenarında babasının yetiştirdiği karpuzları satmaya çalışırmış.
Maviş’in çocukluğu, diğer çocukların ki gibi geçmemiş. Diğer çocuklar her gün top oynayıp bisiklet binip eğlenirken, o sürekli tarlada çalışıp karpuz satmaya devam edermiş. Karpuz satarken öbür çocuklar gibi bisiklet binip, koşup, eğlenebileceği günlerin hayalini kurarmış.
Bir gün dayanamayıp babasına bir bisiklet istediğini söylemiş.
Babası da:
-‘Oğlum şu an ilkbahar. Daha karpuzlar yetişmedi. Karpuzlarımız büyüyüp, sattığımızda sana alacağım,’ demiş.
Maviş sürekli sonbaharın gelmesini; karpuzların yetişmesini ve satılmasını beklemiş. Günler çabuk geçmiş güz mevsimi gelmiş. Sararan yapraklar rüzgarda uçuşurken Maviş, bisikleti olacağı için çok heyecanlanıyormuş. Sonbaharın kendini iyice hissettirdiği bir gün, koşup Babasının yanına varmış ve demiş ki:
-‘Baba sonbahar geldi, karpuzlar da kızardı artık. Bisikleti ne zaman alacaksın?’ diye sormuş.
Çiftçi Baba düşünceliymiş çünkü karpuz o yıl istediği gibi satılmamış. Sattığı karpuzlar, ancak yaptığı masrafı karşılayabilmiş. Düşünüp demiş ki:
-‘Oğlum, Mavişim! Zaten sonbahar geldi. Kar, her an yağabilir. Bisiklet alsam bile binemezsin. En iyisi ben bu bisikleti sana ilkbaharda alayım,’ demiş.
Maviş’in küçük kalbinde bir sızı belirmiş, küçük yüreğine her ne kadar sus dese de gözleri dolmuş. Gerçek hayatta bir bisiklete binemeyeceğini anlamış. Bunun için her akşam erkenden gözlerini kapatıp, bisiklete bindiğini hayal edermiş.
Zaman akıp giderken karpuzlar değişmiş, tarlalar değişmiş, karpuz satın alan müşteriler değişmiş ancak; Maviş’in hayalini kurduğu bisiklet hiç değişmemiş. Aradan yıllar geçmiş aynı bisikletin hayali her esen yelde gözlerinin önünde canlanıyormuş. Bir gün Çiftçi Babası, Mavişi tarlanın yanına çağırmış.
Çiftçi Baba, Mavişe:
-‘Oğlum tarlada otlar çok uzadı. Beraber gidip otları biçelim’ demiş. Babası ile beraber tarlaya gidip zararlı otları biçmeye başlamışlar. Otlar öyle uzunmuş ki Maviş, otların arasında kayboluyormuş. Babası demiş ki:
-‘Sen bu uzun olan otları biçiver,’ demiş.
Maviş, otların içine dalmış ve başlamış biçmeye. Birden bir yel esmeye başlamış. Yüzünde hafif bir tebessüm belirmişken, ayağı bir şeye takılmış. Yere doğru bakınca bir de ne görsün!
Mavi bir bisiklet. Sevinçten ağlamaya başlamış. Babası doğum gününde ona bisiklet almış. Maviş, sevinçten deliler gibi bağırmaya başlamış. O günden sonra bisiklet ile karpuz tarlasına gidip gelen Maviş, en büyük hayaline kavuştuğu için çok mutlu olmuş.
Maviş ve Bisikleti masalımız da burada bitmiş.
Yazar: Fatih Arslan