Ayı ile Tilki Masalı
Ayı ile tilki masalı, Anadolu masalları içerisinde doğup yayılmış çok güzel bir masalımızdır. İyi okumalar dileriz.
Ayı ile Tilki Masalı
Bir varmış bir yokmuş. Uzak bir ormanda bir ayı yaşarmış. Bu ayı yaşlandığı için gözleri iyi göremez olmuş. Ayrıca dişleri döküldüğü için ise avlanamaz olmuş. Karnını ancak çorba içerek doyurabiliyormuş. Ancak çocukları ve komşuları yaşlandığı için onunla alay ediyorlarmış.
Bir gün bu alay etmelere dayanamayıp evini terk etmiş. Ormanda yürürken bir tilki ile karşılaşmış. Ayı ile Tilki tanışıp kaynaşmışlar ve arkadaş olmuşlar. Birlikte yol arkadaşlığı yapma konusunda da anlaşmışlar. Ancak tilkinin niyeti ayı ile arkadaş olmak değilmiş, fırsatını bulduğunda ayıyı yemekmiş. Çünkü bu tilki çok kötü kalpliymiş.
Ayı ile tilki beraber yiyecek aramaya koyulmuşlar. Hava da karardığı için ayı hiçbir şey göremez olmuş. Ayı, iki gündür yemek yemediği için ise çok ama çok acıkmış. Neredeyse açlıktan ölmek üzereymiş.
Kötü kalpli Tilki akşam karanlığında iki adet keçi terkisini (gübresi) yanına almış ve bir zaman sonra, ağzını şapırdatmaya başlamış. Ayı merakla sormuş.
-‘Tilki kardeş, ne yiyiyorsun öyle?’ Tilki:
-‘Ne olsun Ayı kardeş, o kadar çok acıktım ki ölmemek için sol gözümü çıkardım, onu yiyiyorum’, demiş. Ayı:
-‘Tilki kardeş bende açlıktan ölmek üzereyim, acaba ben de mi gözümü yesem?’ diye sormuş. Tilki:
-‘Sen bilirsin ayı kardeş,’ diye cevaplamış. Ayı:
-‘Kardeş, ben de açlıktan ölmek üzereyim. Ben gözümü çıkarmaya cesaret edemem. Sen gözümü çıkarabilir misin?’ diye sormuş.
Tilki, ‘Tamam!’ deyip ayının sol gözünü çıkarmış ve o karanlıkta hemen kendi ağzına atmış, diğer elinde ki keçi terkisini ise ayıya uzatarak:
-‘Al ayı kardeş gözünü, afiyet olsun,’ demiş. Ayı terkiyi ağzına atıp yemiş sonra:
-‘Tilki kardeş, bu gözün hiç tadı tuzu yok,’ demiş. Tilki:
-‘Ne yaparsın kardeş, göz bu, tadı ancak bu kadar olur’, demiş. Biraz vakit geçmiş, tilki yine ağzını şapırdatmaya başlamış. Ayı yine sormuş.
-‘Tilki kardeş yine ne yiyiyosun öyle?’ diye sormuş. Tilki:
-‘Ne yaparsın ayı kardeş, diğer gözümü de çıkardım, onu yiyiyorum’, demiş.
Ayı biraz düşündükten sonra:
-‘Tilki kardeş, ben de çok açım. Diğer gözümü de çıkarabilir misin?’ diye sormuş.
Tilki, ayının diğer gözünü de çıkarıp, ağzına atmış, diğer elindeki keçi terkisini de ayıya uzatıp:
-‘Buyur ayı kardeş, afiyet olsun. Ayrıca gözümüz aydın, ikimizde kör olduk,’ demiş.
Ayı kendi gözü sandığı keçi terkisini ağzına atıp yemiş. Sonra tilkiye:
-‘Tilki kardeş, bu kör halimizle yolumuzu nasıl bulacağız?’ diye sormuş. Tilki:
-‘Üzülme, benim burnum çok iyi koku alır, gözüm kör olsa da yönümü kolaylıkla bulabilirim. Ben önde yürürüm, yol düz ise sana ‘DÜZ’ diye bağırırım, engebeli ise sana ‘YAMUK’ diye bağırırım, sen de ona göre yürürsün,’ demiş. Böylece tilki planının ilk aşamasını başarıyla tamamlamış. Ormanda düz bir yolda yürürlerken Tilki:
-‘Yamuk! Yamuk!’ diye bağırmış. Ayı da yavaş yavaş yürümeye başlamış. Biraz daha yol yürüdükten sonra tilki, ayıyı uçurumun kenarına kadar getirmiş, sonra ‘DÜZ, DÜZ’, diye bağırmış. Ayı, yol düzdür diye hızlı yürümeye başlamış ki, uçurumdan aşağıya yuvarlanmış ve bayılmış.
Tilki büyük bir iştahla uçurumdan aşağıya inmiş, ayıya yaklaşmış ve ayının öldüğünü zannetmiş. Ayı ise tilkinin yaklaşmasıyla kendine gelmiş ama bayılma numarası yapmış. Tilkinin yaklaştığını hissedip, daha da yaklaşmasını beklemiş. Tilki, ayıya yaklaşıp ayının kolunu ısıracakken, ayı birden tilkiyi boynundan kavrayıp, sıkmış sıkmış ve tilkiyi öldürmüş.
Tilkinin gözlerini çıkarıp kendi gözlerine takmış, dişlerini de söküp kendi ağzına takmış. Böylece ayı, eskisinden çok daha keskin dişlere ve iyi gören gözlere sahip olmuş. Tilki de kötülüğünün bedelini, hayatıyla ödemiş.
Ayı ile Tilki Masalı burada bitmiş.