Padişah ile Vezirin Küçük Oğlu Masalı

Padişah ile Vezirin Küçük Oğlu Masalı

Yıllar yıllar önce buralardan çok uzakta bir padişah yaşarmış. Bu padişahın bir de çok tatlı bir oğlu olan veziri varmış. Padişah, vezirin oğlunu kendi oğlu gibi sever, gece gündüz yanından ayırmazmış. Onu bir an görmemeye dayanamazmış. Bundan dolayı oğlunun babası ve annesi, oğullarının özlemini çekerlermiş ve padişahtan korktukları için hiçbir şey de söyleyemezlermiş.

Günlerden bir gün padişah bir gece eğlencesinde çok içki içip sarhoş olmuş. Çocuğu, kendi yaşlarında bir çocukla oynarken görmüş. Padişah kendinden geçip öfkelenmiş ve sonunu düşünmeden cellatı çağırtıp,

-”Bu çocuğu öldür,” diye emretmiş.

Bunun üzerine cellat, çocuğu alıp dışarı çıkmış ve çocuğun babasına haber vermiş. Çocuğun babası cellada:

-“Padişah şu anda kendinden geçmiş durumdadır ve aklı başında değildir. Ne dediğini bilmez ve söylediklerinden haberi yoktur. Şimdi oğlumu öldürürsen padişah sabah kendine geldiğinde seni öldürür” demiş.

Vezirden bu sözleri duyan cellat, korkuya kapılmış. Zindandan bir hırsızı çıkarıp başını kesmiş ve padişaha götürmüş. Padişah, cellada:

-“Aferin iyi yaptın” demiş.

Ardından vezir, oğlunu yanına alarak evine götürüp saklamış. Sabah olunca padişahın aklı başına gelmiş, padişah hemen:

-“Çocuk nerede” diye sormuş.

Orada bulunanlar Padişaha:

-“Dün gece emir verip oğlanın başını kestirdin” demişler.

Padişah bu sözleri duyunca bağırıp çağırarak ve inleyerek ağlamış, padişahın kalbine ayrılık ateşi düşmüş ve çocuğun özlemiyle kederlenmiş. Padişah kendinden geçip başını taşlara vurmaya başlamış. Sonra vezir, padişahın bu durumunu öğrenmiş, sanki hiçbir şeyden haberi yokmuş gibi padişaha:

-“Ey padişah! Size ne oldu? Niçin bu durumdasınız” diye sormuş. Bunun üzerine padişah vezire:

-“Olanları duymadın mı” demiş. Vezir

-“Hayır, duymadım” demiş. Padişah

-“Sarhoşken ne söylediğimi bilmeyip oğlunu öldürttüm” demiş ve inleyerek ağlayıp kendini yerden yere vurmuş.

Bu şekilde birkaç gün geçmiş. Padişah, gün geçtikçe kendinden geçmeye başlamış. Tahtına bile oturmaz olmuş. Vezir padişaha:

-“Tahtına geçip otur” demiş.

Fakat padişah, vezirin sözünü dinlemeyip vezirine:

-“Bundan sonra öğüt bana fayda vermez” deyip, yemeden içmeden kesilmiş.

Vezir, padişahın bu durumuna acımış. Oğlunu getirmiş fakat onu dışarda bekletip padişahın yanına girmiş. Vezir içeri girince padişahın yere kapanıp:

-“Allah’ım canımı al” diye ağladığını görmüş. Bunun üzerine vezir padişaha:

-“Ey padişah! Kaç gündür ağlıyorsun, aklını başına topla, kendine gel. Kötülükle anılır oldun, herkes seni konuşuyor. Olan oldu, giden gitti, padişah sağ olsun” demiş. Bu durum karşısında padişah vezire:

-“Dünyadayken kan döküp böyle bir belaya uğradım. Çok günah işledim. Ahirette bunun hesabını nasıl vereceğim” demiş. Padişahtan bu sözleri duyan vezir padişaha:

-“Eğer çocuk canlanıp karşına geçse çocuğun suçunu affeder miydin” demiş. Padişah:

-“Ölen hiç canlanır mı” deyip aklı başından gitmiş.

Ardından vezir, oğlunu içeri çağırmış. Padişah çocuğu görünce aklı başına gelmiş ve sevincinden bayılıp düşmüş. Biraz sonra kendine gelip gözlerini açmış. Çocuk, padişahın elini öpüp karşısına geçmiş. Sonra padişah, bu durumun nasıl olduğunu vezire sormuş. Vezir, olup biten her şeyi başından sonuna kadar padişaha anlatmış. Bunun üzerine padişah, vezirin aldığı bu önlemi beğenip veziri alnından öpmüş. Vezire elbise giydirmiş ve:

-“Hazine de ne kadar mal varsa senin olsun” demiş. Bunun üzerine vezir:

-“Ey padişah, ben ve oğlum sizin hizmetçiniziz” diyerek padişaha olan bağlılığını bildirmiş.

Sonra da temiz bir niyetle padişaha dua etmiş. Bu durum karşısında padişah, vezirine teşekkür edip ona bin deve, bin koyun hediye etmiş. Vezirin oğluna da yüz bin altın ve büyük bir makam vermiş.

Bu olanlardan ders çıkaran padişah, Allah’ın yasakladığı içkiyi içip, günahkar olduğu için pişmanlık duymuş ve bir daha içki içmemek adına Allah’a söz vermiş. O günden sonra Padişah Allah’ın Sevdiği bir kul olabilmek için zamanının çoğunu ibadetle geçirmeye başlamış.

Padişah ile Vezirin Küçük Oğlu Masalı burada bitmiş.

Kaynak: Kırk Vezir Hikayeleri

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.