Padişahın Vezir ve Beylerle Mücadelesi Hikayesi

Padişahın Vezir ve Beylerle Mücadelesi

Bir varmış bir yokmuş. Yıllar yıllar önce büyük bir ülkenin güçlü bir padişahı varmış. Bir gün bu padişahla vezir ve beyleri arasında tatsız ama ciddi bir olay yaşanmış. Bu olayın ardından padişahla vezirleri ve beyleri arasına kin ve düşmanlık girmiş. Vezir ve beyler padişahın oğlunu da yanlarına alarak kendilerine bağlı askerlerle padişaha karşı isyan başlatmışlar.

Padişah bu savaşta yenilmiş ve kaçarak canını zor kurtarmış. Padişahla birlikte çok sevdiği sohbet arkadaşı da kaçmış. Padişah ile arkadaşı kılık değiştirmiş sonra bir dağa tırmanıp oradaki bir mağarada saklanmışlar. Padişahla sohbet arkadaşı, dağda yedi gün aç ve susuz gizlenmişler. Padişahın kaçıp gittiği herkes tarafından öğrenilmiş. Bunun üzerine padişahın oğlu, vezirleri, beyleri padişahı aramış fakat bir türlü bulamamışlar. Sonra tellala:

-“Her kim padişahı bulup getirirse o kişiye beylik vereceğiz. Her kim padişahı evinde saklarsa ve biz sakladığını öğrenirsek saklayan kişiyle ailesini öldürürüz” demişler.

Tellal, vezirlerin beylerin söylediklerini şehrin ve köylerin sokaklarında ilan etmiş. Padişah, tellalın söylediklerini duyunca perişan olup şaşkına dönmüş. Sonra padişah, Allah’a sığınarak saklandığı mağaradan aşağıya inip bir köye varmış. Yaşlı bir kadının, evinin önünde oturarak ip büktüğünü görmüş. Padişah ile arkadaşı, yaşlı kadına selam vermişler. Yaşlı kadın, selamlarını alarak onlara saygılı davranmış. Evine davet ederek altlarına minder koyup oturtmuş. Padişah, yaşlı kadına bir altın verip:

-“Anacığım bize bir altınlık yemek getirebilir misin?” demiş. Bunun üzerine yaşlı kadın, padişaha:

-“Siz onu dert etmeyin” deyip çeşit çeşit yiyecekler alarak getirmiş.

Padişahla sohbet arkadaşı yiyip içtikten sonra yaşlı kadın, padişaha:

-“Siz kimsiniz?” diye sormuş.

Padişah:

-Biz padişahın hizmetçileriyiz. Köy köy dolaşarak padişahımızı arıyoruz, demiş. Yaşlı kadın,

-O hain vezirlerle beyler, padişaha kötülük yapmak için padişahı arıyorlar, demiş. Bu sözleri duyan padişah, yaşlı kadına,

-“Ey ana! Vezirlerden veya beylerden bir tanıdığın var mı?” diye sormuş. Yaşlı kadın,

-“Padişahın görevden alınmış bir veziri vardır. Ben onun evine misafir olurum. Bir tek onu tanıyorum” demiş. Padişah, yaşlı kadına güvenebileceğini anlayınca:

-“Ey ana! Sana bir sır söyleyeceğim. Bu sırrımı saklayabilir misin” demiş. Yaşlı kadın:

-“Bana güvenebilirsiniz” demiş. Yaşlı kadından bu sözleri duyan padişah, yaşlı kadına,

-“Ey ana! Kaçıp saklanan padişah benim” demiş.

Bu sözleri duyan yaşlı kadın, padişahın ayağına kapanıp yoksul olduğunu bildirmiş. Padişah, yaşlı kadına,

-“Ey ana! Oğlun var mıdır” diye sormuş. Yaşlı kadın:

-“Bir oğlum vardır,” demiş.

Padişah:

-“Allah (cc), bana tahtımı nasip ederse oğluna beylik vereceğim” demiş. Sonra, yaşlı kadına:

-“Bana o veziri çağır, buraya gelsin” demiş.

Bunun üzerine yaşlı kadın, yola çıkıp vezirin yanına varmış. Veziri kimsenin olmadığı bir yere götürüp padişahın söylediklerini anlatmış. Vezir, yaşlı kadına,

“Şimdi sen git. Ben senin peşinden gelirim” demiş.

Yaşlı kadın, yola çıkıp padişahın yanına varmış, padişaha vezirin geleceğini söylemiş. Sonra vezir, kılık değiştirip padişahın bulunduğu yere varmış. Vezir, padişahı görünce ayağına kapanmış. Padişah, veziri görevden aldığı için vezirden özür dileyip:

-“Benim bu durumdan kurtulmama çare nedir,” diye sormuş. Vezir:

-“Padişahlığı bir tarafa bırakıp beni dinleyeceksiniz,” demiş. Padişah:

-“Tamam, Sen nasıl istersen onu yapacağım,” demiş.

Bunun üzerine vezir, padişaha:

-“Padişahım! Şimdi siz, hizmetçi kılığına girip benimle geleceksiniz. Bu kılıkla kimse sizden şüphelenmez,” demiş.

Sonra padişah, vezirin söylediklerini yaparak hizmetçi kılığına girip vezirle şehre gitmiş. Vezirin evine varıp kimsenin olmadığı bir odaya girip oturmuşlar. Sonra vezir, görevden alınmış ne kadar bey’ varsa hepsini toplayarak onlarla konuşup anlaşmış. Ardından da onları padişahın yanına götürmüş. Padişah, beyler ve vezirlerle anlaşıp onlara:

-“Şu gece hazır olun” demiş.

Sonra anlaştıkları gibi gece vakti kırk elli bin iyi kuşanmış silahlı asker hazırlanmışlar. Sabah olduğunda padişah atına binmiş. Davul, zurna sesleri şehrin sokaklarında yankılanmış. Padişah, hain vezirlerle beylerin bir kısmını kılıçtan geçirip öldürmüş. Bir kısmı ise padişahın oğluyla kaçmaya başlamış. Padişah, kaçan vezirleriyle oğlunun ardından adamlar gönderip onları yakalatarak yanına getirtmiş. Padişah, hain vezirleriyle oğlunu çok ağır bir şekilde cezalandırmış, Sonra da tahtına oturup tekrar padişah olmuş.

Daha önceden görevden aldığı vezir ve beyleri eski görevlerine atamış ayrıca yaşlı kadına verdiği sözü tutup, yaşlı kadının oğluna beylik vermiş.

Kaynak: Kırk Vezir Hikayeleri, Padişahın Vezir ve Beylerle Mücadelesi Hikayesi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.