Köylü ile Yılan Masalı Oku
Köylü ile Yılan Masalı
Köylü ile Yılan Masalı: Ezeli Düşmanlar
Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde, develer tellal iken, kediler farelerden korkuyorken, buralardan çok uzak bir köyde bir köylü yaşarmış. Bu köylünün oğlu, evinin arka bahçesinde oynarken yanlışlıkla bir yılana basmış. Yılan çektiği acının ızdırabıyla dönüp, çocuğu ayağından ısırmış.
Çocuk, acılar içerisinde eve koşmuş. Babası çocuğa, ‘ne olduğunu’ sormuş. Çocukta, ‘yılanın arka bahçelerinde kendisini ısırdığını’ söylemiş. Babası hemen oğlunun ayağını pansuman etmiş. Sonra kapı önünde ki küreği kaptığı gibi arka bahçeye koşmuş.
Yılanı gördüğü gibi küreğini yılana doğru fırlatmış. Kürek, yılanın kuyruğuna değmiş ve böylece yılanın kuyruğu kopmuş. Yılan can havliyle kendini toprak altındaki yuvasına atıvermiş.
Yılanın kuyruğu birkaç hafta sonra iyileşmiş. Yılan kuyruğunun intikamını almak için, köylünün hayvanlarına zarar vermeye başlamış. İki tavuğunu ve bir koyununu ısırıp, öldürmüş. Köylü, yılanı öldürmek için çok uğraşmış ama öldüremeyeceğini anlayınca, yılanla anlaşmaya karar vermiş.
Köylü, yılanın yuvasının olduğu yere gelerek:
-‘Yılan kardeş! Gel, olanları unutalım. Oğlumu cezalandırdın, hayvanlarıma zarar verdin. Bende sinirlenip senin kuyruğunu kopardım. Düşmanlık yaparak bir yere varamayız, gel barışıp, eskisi gibi dost olalım,’ demiş.
Yılan yuvasından cevap vermiş:
-‘Hayır! Olmaz,’ demiş. Sende o evlat acısı, ben de bu kuyruk acısı varken, hiçbir zaman dost olamayız.’
Böylece köylü, yılanı öldürmek için elinde sürekli bir kürekle gezinirken, yılan ise onu ısırmak için fırsat kollamış.
Köylü ile Yılan masalımızda burada bitmiş.
Kaynak: La Fontaine Masalları