Üç Ayı Masalı

Üç Ayı Masalı

Bir zamanlar uzak bir orman içerisindeki mağarada üç ayı yaşarmış. Onlar bütün gece ormanı dolaşıp avlanır, hava ısınınca da mağaralarında yatarlarmış. Bunlardan en büyük ve güçlü olanı beyaz göğüslü ayıymış. O, kocaman taşları top gibi yuvarlayarak oynarmış. Güçlü olmasıyla övünerek küçük hayvanlara hiç rahat vermezmiş. Ayı günün birinde tilkiyi yakalayarak kuyruğundan tuttuğu gibi sıkıştırmaya başlamış.

Diğer ayılar:

“Tilki bize kötü bir şey yapmadı ki, onu rahat bırak!” demişler.

Güçlü olan ayı:

“Tilki beni gördüğü her yerde saygı gösterirse bırakırım.” demiş ve tilkinin kuyruğunu bırakmış.

Bu defa kuyruğu acıyan tilki:

“Ayı ağabey! Bana bir daha karışma, sana karşı her zaman saygılı olurum,” diye yalvarmış.

Ayı:

“Artık tilki bana hep saygılı davranacak!” diye övünmeye başlamış.

Yine bir gün bu güçlü ayı kurdu yakalamış ve kulaklarını çekmiş.

Diğer ayılar:

“Kurt bize bir şey yapmadı, onu bırak!” demişler.

Ayı:

“Eğer bana her zaman saygı gösterecekse bırakırım!” diye gürlemiş. Canı çok yanan kurt:

“Ayı ağabey! Sana hep saygı gösteririm, yeter ki beni bırak!” diye yalvarmış.

Ayı da arkadaşlarına:

“Artık kurt da bana saygı gösterecek!” diye hava atmış.

Arkadaşları:

“Kurt ile tilki senden nefret edecek ve saygı göstermeyecek. Çünkü sen onlara eziyet ettin ve onları küçümsedin,” demişler.

Ayı inat etmiş:

“Hayır! Saygı gösterecekler!”

Sonra ayı iki arkadaşından ayrılarak ormanı gezmeye çıkmış. Bu sırada bir kurt sürüsüyle karşılaşmış. Bu sürünün içerisindeki kurtlardan birisi de, daha önceden kulağını çektiği kurtmuş.

Kurt:

“Sen beni hiç suçum yokken incittin, şimdi hep birlikte sana saldırarak intikamımızı alacağız,” demiş.

Korkudan ödü patlayan ayı, işin şakasının olmadığını anlayınca bir ağacın başına tırmanarak canını kurtarmış. Kurtlar da ağaca tırmanamadıkları için yollarına devam etmişler. Ayı, ağaçtan indikten sonra korku ile yoluna devam ederken, bu defa da tilki ile karşılaşmış:

Tilki:

“Ayı ağabey! Neden böyle korkarak geliyorsun?” diye sormuş.

Ayı:

“Kurt sürüsünün elinden canımı zor kurtardım, onun için temkinli yürüyorum,” demiş.

Tilki:

“O zaman buradan çabuk git. Biraz önce bu taraflarda kurtların dolaştığını görmüştüm,” diye ona yol göstermiş.

Tilkinin gösterdiği taraf da balçıkmış, o tarafa doğru kaçan ayı balçığa saplanmış.

Arkadan ayının yanına gelen tilki büyük bir kahkaha atmış ve demiş ki:

“Sen bana suçsuz olduğum halde eziyet etmiştin. Ben de senden intikamımı almak istedim,” demiş.

Ayı, balçıktan bin bir zahmet içerisinde kurtulmuş ve kan ter içinde mağarasına dönmüş ve arkadaşları sormuş:

“Sana ne oldu?”

Ayı üzüntülü bir şekilde:

“Az kalsın kurtlar beni parçalayacaklardı. Ağaca tırmanarak canımı zor kurtardım. Geri dönerken tilkiye rastladım, o da beni kandırdı, çamura saplandım,” demiş.

Arkadaşları bu durum karşısında:

“Gücüne güvenerek güçsüzleri kendine bağlamanın ne kadar yanlış olduğunu herhâlde anlamış olmalısın,” demişler. Böylece ayı yaptığı hatanın farkına varmış ve bir daha kimseye zarar vermemiş.

Üç Ayı Masalı burada bitmiş.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.