Keçi ile Yedi Yavrusu Masalı

Keçi ile Yedi Yavrusu Masalı

Masal masal içinde, masal uyku içinde, bundan yıllar yıllar önce, yedi güzel yavrusuyla yaşayan bir keçi varmış. Anne keçi, birgün yavruları için ot toplamaya gidecekmiş.

Yavrularına seslenerek:

-‘Yavrularım! Ben ormana ot toplamaya gidiyorum. Dikkat edin! Kötü kalpli kurt, buralarda olabilir. Sizi yakalarsa, bir çırpıda yutuverir. Kalın bir sesi ve siyah ayakları vardır. Sakın ona kapıyı açmayın,’ demiş.

Yavrular:

-‘Tamam. Biz çok dikkatli oluruz, bizi merak etme,’ demişler.

 Anne keçi ormana gitmiş, az sonra kurt gelmiş ve kapıyı çalmış.

Yavrular:

-‘Kimsin?’ diye sormuşlar.

Kurt, kalın sesiyle:

-‘Yavrularım benim, anneniz. Size yemek getirdim,’ demiş.

Yavrular:

-‘Hayır, sen bizim annemiz değilsin. Senin çok kalın bir sesin var ama annemizin sesi ise ince,’ demişler.

Kurt, hemen bir tebeşir almaya koşmuş, bununla sesini inceltmiş tekrar keçinin evine koşmuş ve kapıyı çalmış.

Yavrular:

-‘Kimsin?’ diye sormuşlar.

Kurt sesini incelterek:

-‘Yavrularım benim, anneniz. Size yemek getirdim,’ demiş.

Yavrular kapı deliğinden kurdun siyah ayaklarını görmüşler ve:

-‘Hayır! Açmıyoruz. Senin ayakların siyah, annemizin ayakları ise beyaz. Sen kurtsun, bizi kandıramazsın,’ diye bağırmışlar.

Bu kez kurt fırına gitmiş. Biraz un alıp ayaklarını una bulayıp beyazlatmış. Sonra koşarak keçinin evine koşmuş ve kapıyı çalmış.

Yavrular:

-‘Kimsin?’, diye sormuşlar.

Kurt, sesini incelterek:

-‘Yavrularım benim, anneniz. Size yemek getirdim,’ demiş.

Yavrular, kapı deliğinden kurdun beyaz ayaklarını görünce, annelerinin geldiğini sanıp kapıyı açmışlar. Kurt, içeri girmiş.

Yavrular, kurdun içeri girdiğini görünce; birincisi yatağın altına, ikincisi masanın altına, üçüncüsü sobanın arkasına, dördüncüsü mutfağa, beşincisi fırına, altıncısı kapının arkasına, yedincisi de tuvalete saklanmaya çalışmış. Ama kurt, fırının içine saklanan yavru dışında diğer yavruları bulup yemiş.

Kurt, karnını doyurduktan sonra evine gidip yatağına uzanmış ve uyumuş.

Bir vakit sonra anne keçi evine dönmüş. Birde bakmışki kapı açık, evin içi darmadağınık. Kurdun gelip yavrularına zarar verdiğini anlayıp ağlamaya başlamış. Bu arada bir ümitle yavrularına sesleniyormuş.

Fırındaki yavru, annesinin sesini tanıyıp fırından çıkmış. Yavru keçi, annesine başından geçenleri anlatmış. Keçi koşarak kurdun evine gitmiş, pencereden kurdun uyuduğunu görmüş.

Koşarak evine geri dönmüş. Evden bir makas ile iğne iplik almış ve kurdun evine gitmiş. Kapıyı sessizce açıp, kurdun yatağının yanına varmış. Makasla kurdun karnını kesmiş ve yavrularını, kurdun karnından çıkarmış. Sonra yavrularına, bahçeden taş toplamalarını söylemiş. Yavrular bahçeden taş toplayıp annelerine vermişler. Anne keçi, yavruların topladığı taşları kurdun karnına koyup, iğne iplikle kurdun karnını dikmiş. Sonra keçi ile yedi yavrusu mutlu bir şekilde evlerinin yolunu tutmuşlar.

Kurt, saatler sonra karın ağrısı ile uyanmış. ‘Su içersem, ağrım geçer,’ diye düşünmüş. Yatağından kalkıp kuyuya doğru yürümüş. Kuyudan su içmeye eğilmiş ama karnındaki taşlar, kurdun dengesini bozmuş. Kurt, bir anda baş aşağı kuyuya düşmüş ve ölmüş.

Böylece kurt, artık hiç kimseye zarar veremeyecekmiş.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.